Mark Zuckerberg, COVID-19 içerikleri konusunda Beyaz Saray’ın Meta’ya baskı yaptığını açıkladı

T24 Dış Haberler

Meta CEO’su Mark Zuckerberg, ABD Başkanı Joe Biden yönetimini COVID-19 pandemisi sırasında belirli pandemi içeriklerini sansürlemesi için baskı yapmakla suçladı ve kasım seçimlerinde “tarafsız” kalmayı amaçladığını söyledi. 

Zuckerberg, Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi Başkanı Jim Jordan‘a hitaben yazdığı mektupta üst düzey Biden yetkililerinin Meta’nın ekibine mizah ve hiciv de dahil olmak üzere bazı COVID-19 içeriklerini sansürlemeleri için aylarca “defalarca baskı yaptığını” yazdı. 

“Daha açık sözlü olmadığımız için üzgünüm”

Komite tarafından pazartesi günü X’te yayımlanan mektupta, Zuckerberg, “Hükûmet baskısının yanlış olduğuna inanıyorum ve bu konuda daha açık sözlü olmadığımız için üzgünüm” diye yazdı ve şöyle devam etti: 

“Herhangi bir yönetimden gelen baskı nedeniyle içerik standartlarımızdan ödün vermememiz gerektiğini düşünüyorum ve böyle bir şey tekrarlanırsa geri adım atmaya hazırız”

Zuckerberg ayrıca hayırsever grubu Chan Zuckerberg Initiative aracılığıyla seçim altyapısını desteklemek için başka bir katkıda bulunmayacağını yineledi. Grup, daha önce 400 milyon dolardan daha fazla bir bağışı Chicago merkezli Center for Tech and Civic Life gibi kâr amacı gütmeyen gruplara yapmıştı. Bu bağışlar, yerel seçim bölgelerinin pandemi sırasında uygun oylama kaynaklarına sahip olmasını sağlamayı amaçlıyordu. Ancak Zuckerberg, bunların “bir partiye diğerinden daha fazla fayda sağladığı” şeklinde yorumlandığını da sözlerine ekledi.

Zuckerberg, “Amacım tarafsız olmak ve şu ya da bu şekilde bir rol oynamamak, hatta bir rol oynuyor gibi görünmemek. Dolayısıyla bu döngüde benzer bir katkıda bulunmayı planlamıyorum” diye yazdı.

Beyaz Saray’dan açıklama

Beyaz Saray Sözcüsü, pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Ölümcül bir salgınla karşı karşıya kalındığında, bu yönetim kamu sağlığını ve güvenliğini korumak için sorumlu eylemleri teşvik etti” dedi ve şöyle devam etti:

“Pozisyonumuz açık ve tutarlı olmuştur: teknoloji şirketlerinin ve diğer özel aktörlerin, sundukları bilgiler hakkında bağımsız seçimler yaparken, eylemlerinin Amerikan halkı üzerindeki etkilerini dikkate almaları gerektiğine inanıyoruz”

Elon Musk, Pavel Durov, Donald Trump

Zuckerberg’in açıklaması; platformların ifade özgürlüğüne mi yoksa çevrimiçi güvenliğe mi öncelik vermesi gerektiği konusunda, kendini “ifade özgürlüğünün mutlak savunucusu” ilan eden X’in sahibi Elon Musk‘ın paylaşımları ve Telegram’ın CEO’su Pavel Durov‘un mesajlaşma uygulamasındaki moderasyon hataları iddialarına ilişkin bir soruşturma kapsamında hafta sonu Fransa’da tutuklanmasıyla alevlenen geniş çaplı bir tartışma sırasında geldi. 

Cumhuriyetçi aday ve eski ABD Başkanı Donald Trump, sağcı seslere sansür uyguladığı gerekçesiyle sosyal medya platformlarına defalarca yüklenmişti. Trump, temmuz ayında sosyal medya platformu Truth Social’da, yeniden başkan seçilmesi halinde “Seçim dolandırıcılarının daha önce hiç görülmemiş düzeyde peşine düşeceği ve uzun süreler boyunca hapse gönderilecekleri” uyarısında bulunmuştu. Daha sonra Zuckerberg’i doğrudan hedef alarak “Senin kim olduğunu zaten biliyoruz. YAPMA! ZUCKERBUCKS, dikkatli ol!” demişti.